Beykoz

İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, Boğaz’ın kıyısında yer alan Beykoz, doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve sakin atmosferiyle öne çıkan bir ilçedir. Yeşilin ve mavinin buluştuğu bu şirin ilçe, İstanbul’un gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin tercih ettiği bir kaçış noktasıdır. Hem doğal hem de tarihi zenginlikleri ile Beykoz, İstanbul’un en huzurlu ve özel bölgelerinden biridir.

Tarihçe

Beykoz’un tarihi, Antik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Bölge, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Antik dönemde "Amikos" olarak bilinen bu bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir yerleşim alanı olmuştur. Bizans İmparatorluğu döneminde, bölge Boğaz’ı koruma amaçlı askeri bir nokta olarak kullanılmıştır.

Osmanlı döneminde ise Beykoz, padişahların ve Osmanlı ileri gelenlerinin av ve dinlenme alanı olarak tercih ettiği bir yer haline gelmiştir. Osmanlı Sultanı II. Mahmud’un yaptırdığı çeşme ve av köşkü gibi pek çok tarihi eser, Beykoz’un tarihine tanıklık eder. 19. yüzyıldan itibaren sanayi tesislerinin de kurulmasıyla gelişen Beykoz, Cumhuriyet döneminde ise modern bir yerleşim bölgesi haline gelmiştir.

Turistik Yerler

**1. Anadolu Kavağı: Beykoz’un en eski ve en şirin semtlerinden biri olan Anadolu Kavağı, Boğaz’ın Karadeniz’e açıldığı noktada yer alır. Küçük balıkçı köyü atmosferini koruyan bu bölge, özellikle Yoros Kalesi ve balık restoranları ile ünlüdür. Yoros Kalesi, Bizans dönemine ait bir yapıdır ve Boğaz’ın en güzel manzaralarından birini sunar.

**2. Beykoz Korusu (Abraham Paşa Korusu): Beykoz’un doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için ideal bir yer olan Beykoz Korusu, geniş yürüyüş alanları, göletler ve tarihi yapılarla dolu bir mesire alanıdır. Osmanlı döneminde Abraham Paşa’ya ait olan bu koru, günümüzde halkın kullanımına açıktır ve hafta sonu kaçamakları için mükemmel bir yerdir.

**3. Beykoz Cam ve Billur Müzesi: Beykoz, cam üretimiyle de ünlüdür ve bu müze, Osmanlı’dan günümüze cam işçiliğinin en güzel örneklerini sergiler. Eski Beykoz Cam Fabrikası'nın restore edilmesiyle açılan bu müze, cam sanatına ilgi duyanlar için ziyaret edilmesi gereken bir mekandır.

**4. Küçüksu Kasrı: Beykoz’un en önemli tarihi yapılarından biri olan Küçüksu Kasrı, Sultan Abdülmecid döneminde inşa edilmiştir. Boğaz kıyısında yer alan bu zarif kasır, Osmanlı padişahlarının dinlenme yeri olarak kullanılmıştır. Kasır, hem mimarisi hem de iç dekorasyonuyla göz kamaştırır.

Meşhur Lokasyonlar ve Aktiviteler

• Polonezköy: Beykoz’un en ünlü turistik yerlerinden biri olan Polonezköy, 19. yüzyılda Polonyalı göçmenler tarafından kurulmuştur. Yemyeşil doğası, yürüyüş parkurları, köy evleri ve lezzetli Polonya mutfağı ile ünlü olan Polonezköy, şehirden kaçmak isteyenlerin gözde adreslerinden biridir.

• Riva: Beykoz’un sahil kasabası olan Riva, uzun kumsalları ve temiz denizi ile yaz aylarında hem İstanbul halkı hem de turistler tarafından tercih edilir. Riva Kalesi, bölgedeki en önemli tarihi yapı olup, Bizans dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Riva, aynı zamanda kamp ve doğa sporları için de popüler bir yerdir.

• Göksu Deresi: Boğaz’ın incisi olarak bilinen Göksu Deresi, eski Osmanlı döneminde sultanların ve saray halkının kayık gezileri yaptığı bir yer olarak bilinir. Günümüzde Göksu Deresi, çevresinde yer alan restoran ve kafeleriyle popüler bir dinlenme noktasıdır.

• Mihrabat Korusu: İstanbul Boğazı’na hakim muhteşem bir manzaraya sahip olan Mihrabat Korusu, hem tarihi hem de doğal güzellikleri bir arada sunar. Özellikle Boğaz manzaralı yürüyüş yolları ve çay bahçeleri, burayı ziyaret edenlerin keyif almasını sağlar.

Sonuç